jenerik

Kadehimi vurdum karşı yakaya

  • 0

Ardanın MutfağıArda TÜRKMEN – Hürriyet Pazar 28 Temmuz 2013

Kadehimi vurdum karşı yakaya

Sempatik sahil kasabalarında aşık olmak, ucuz ve bol deniz mahsulleriyle tıka basa Ege’ye doymak, tuzlu sularında yüzmekten sarhoş olmak ve dönüş yolunda ‘Kalbim Ege’de Kaldı’ diye mırıldanmak…

Hayali bile tatlı geliyorsa buyrun Rodos, Kos ve Simi adaları notlarıma;

Küçük adalar, gerek mimari gerek yerleşim modeli açısından daha sevimli ve etkileyici. Esnaf daha yerel tarzda yaşıyor, size kendinizi yerel bir tatil kasabasında gibi hissettiriyor. Yemekler de ağırlıklı deniz mahsulleri üzerine.

Deniz mahsulleri her yerde bol ve ucuz. 20 yıldır av yasağına riayet etmenin semeresi bol deniz mahsulünü uygun fiyattan yiyebilmek. Asla çok pahalı, çok popüler lokantalara gitmek için uğraşmayın. Küçük, samimi hatta biraz salaş olanlarda kendinizi daha iyi hissedeceksiniz. Nam salmış olanlarda küçük bir Türkiye lokantası havası esiyor zaten.

Adalar arası günlük feribotlar var. İster günü birlik, ister birer gece konaklamalı olarak bütün adaları gezebilirsiniz. Tek adada mahsur kalmayın, hepsinden azar azar tatmaya bakın.

Her gittiğiniz adada farklı koyları gezmeye çalışın, hep aynı yerde denize girmek yerine her gün başka bir doğal güzelliği keşfedin.

Temmuz ayında fiyatlar makul ama ağustos ayında konaklama fiyatları mevsim normalleri üzerine çıkabiliyor. Temmuzda bir oda fiyatı 75 Euro iken ağustosta 120 Euro civarına çıkabiliyor. Pazarlık her zaman mümkün.

Bavulu çok doldurmayın. Birkaç tişört, şort, mayo ve terlik size yeter. Hemen hemen her yere şortla girebiliyorsunuz. Zaten hava o kadar sıcak ki pantolon giymek istemeyeceksiniz.

Günlük şezlong ve şemsiye kirası her yerde 4 Euro. Ağustosta zam yaparlar mı bilemem ama rekabetin çok olduğu Kos gibi yan yana plajlarda şezlonga para almadıkları oluyor.

Günlük araç ya da scooter motorlardan kiralamak mümkün. ATV denilen 4 tekerlekli motosikletler ve Boogy denilen her yanı açık yazlık tip araçlar da kiralanıyor. Bu şekilde bütün adaları gezebilirsiniz. Günlük motor kiraları 15-25 Euro arası, araç kiralarıysa 40-55 Euro. Aklınızda olsun, yerel kiralamacılar büyük, bilindik kiralama şirketlerinden daha ucuza mal oluyor.

Günlüğü 7 Euro’dan bisiklet kiralamak da mümkün.

Denemeden dönme
Simi’deki Manos lokantası Türkiye’de de epey meşhur Manos’un mekânı. Sahibi Manos işin başında, “Şu yok mu, bu yok mu?” diyenlere denizi gösterip “Burası havuz mu?” diye yapıştırıyor cevabı.

Kos’taki Dyxtaki lokantası Kos’un deniz ürünleriyle en meşhur lokantası için Nick the Fisherman’in aksine ben size Dyxtaki’yi önereceğim. Sahibi Yiorgos o kadar tatlı bir adam ki, her işe koşturuyor. Duvarda gençlik yıllarından kalan resimleri var, bu sektörün eskilerinden belli ki. Tüm Yunan adaları arasında fiyatı en uygun lokantalardan.

Rodos’taki Golden Olimpiade lokantası Mevkii ve konumlanması harika, servisi gayet başarılı. Deniz mahsulleri her yerdeki gibi nefis. En çok da patlıcan musakkasının tadına doyum olmuyor.

Haftanın tarifi : Patlıcan musakka

Ne lazım?
2 orta boy bostan patlıcanı
300 gram orta yağlı kıyma
2 kuru soğan
2 dolmalık biber
1 orta boy patates,
4 orta boy domates
2 orta boy bostan patlıcanı
2 tutam maydanoz
2 çorba kaşığı tereyağı
1 bardak su
Tuz/ karabiber
Beşamel için;
2 kaşık tereyağı
2 kaşık un
1 küçük bardak süt
Muskat rendesi

Yunan mutfağında musakkaya patates de konur beşameliyse daha kalın bağlanır.
Patlıcanın saplarını kesin, kabuklarını soyun, ince ve yuvarlak dilimler halinde kesin. Tuzla ovup, 20 dakika beklettikten sonra iyice yıkayın, mutfak havlusuyla kurulayın. Ayçiçek yağını kızdırın. Patlıcanları kızgın yağa atıp çıkartın. Domateslerin kabuklarını soyun, çekirdeklerini çıkartıp küp şeklinde doğrayın. Biberlerin sap ve çekirdeklerini ayıklayıp doğrayın. Ayrı bir tencerede 2 çorba kaşığı tereyağını eritin. İnce doğranmış kuru soğanı pembeleşinceye kadar kavurun. Kıymayı ilave edin, rengi değişinceye kadar kavurun. Domates, biber, 1 su bardağı ılık su, tuz ve karabiberi ilave edip ağır ateşte pişirin. Suyunu çekince ayıklanıp kıyılmış maydanozları ilave edin, bir kere karıştırın ve ateşten alın. Patatesi mandolinle halkalar halinde kesin, bıçakla keserseniz kalın olur ve pişmezler. Mandolin yoksa, biraz haşlayın ve o şekilde kesin. Beşamel için 2 kaşık tereyağını eritin, 3 kaşık un ekleyin ve kavurun, 1 küçük bardak sütü ekleyin ve sürekli çırpın. Muskat rendesi tuz ve karabiber ekleyin, kalın bir beşamel oluncaya kadar başından ayrılmayın. Tepsiye dizdiğiniz patlıcanların üstüne kıymalı harcı kaşıkla yerleştirin, patatesleri dizin, beşamelden birazcık ekleyin ve yayın. Her kata aynı işlemi tekrarlayıp en son üzerini beşamelle kapatıp 35 dakika 180 derecelik fırında pişirin.

 

Ardanın Mutfağı Haftanın Tarifleri
yorumlarYorumlar