Antalya’nın arılı domatesi

Antalya’nın arılı domatesi

  • 1

Ne acayip değil mi ?? Kim düşünürdü ki zamanında yüzüne bakmadığımız hakir gördüğümüz domatesin bu kadar kıymetini bilememişiz…

Her yemekte yok mudur domates? Ya da bir başka deyişle olduğu yemeğin içine lezzeti pekiştirerek katkı sağlamaz mı?? Ama nerde o çocukluğumuzun domatesleri deyince kendimi birden 79 yaşında gibi hissetsem de demeden edemiyorum. Hakikaten neredeler onlar??

Öyle ki en basit büfelerde yediniz yengen tostun içine bile artık azıcık giriyor domates sos bu mevsimde… Mis gibi kokan balık yanındaki salata için bulamıyorsun artık o iri domatesleri. Fazla bir şeye gerek yok. Biraz tuz , daha da az karabiber , üzerine serpilen bir lokma zeytinyağı domatesi bir başyapıta dönüştürmeye yeter.

Hadi hepsi güzel ama nerdeler ?? Maalesef yoklar. O iri iri mis gibi kokan, ortadan bıçağı vurdun mu içinden koyu kırmızı etli görüntüsü olan , ısırdığında suyu ağzında nefis bir tat , burnunda harika yoğun bir aroma bırakan domatesler artık yoklar ya da yok denecek kadar azlar… Aklıma en son gelen 2 domates çarpılışımdan bir tanesi İnebolu pazarında küçücük bir sandığa itelenmiş ve tezgahın kenarında duran gerçek bahçe domatesi ile karşılaştığım an ile, çeşme de küçük bir lokantada önüme konan 2 dilim köy domatesi ile rastlaştığım anlar…. O tarih bu tarih işte budur dediğim domatese rastlamak zor.. hele ki bu mevsim ….

Bir domatesin peşine Antalyaya gidilir mi diyebilirsiniz ama ben gittim… Deli miyim hayır ama değeceğine inandığım şeylerin peşinden giderim J . Hani yurt dışında görüp de adamlar yapmış dediğimiz bir tesis ve üretim modeli ile karşı karşıyayım Antalya ‘da. Domates üretimine farklı bir boyut gelmiş burada. Topraksız üretim … Nasıl olur demeyin bir dinleyin. Domateslerin kökünü termit denen su ve mineral geçirgen bir malzemeye ekiyorlar. Yine mineraller ile zenginleştirilmiş suyu da köklerine direk belirli aralıklarla enjekte ediyorlar. Tamamen dış ortamdan arındırdıkları bir alanda ısı, güneş, soğuk gibi faktörler kontrol altında tutularak kontrollü tarım denilen bir çeşit iyi tarım uygulaması yapılıyor. Ancak esas ilginci özel bir tür arının bu domatesin esas sebebi olması. İçeride özel bir çeşit arı türü var. Onlar uçuşup gidip bu domateslerin çiçeklerini dişliyorlar , böylece bir nevi döllenme meydana getirip, domateslerin oluşmasını sağlıyorlar… ilginç değil mi ?? Bu domates öylesine bereketli ki uzadıkça uzuyor. O uzadıkça maharetli eller onları yukarıya asıyor . Böylece üretim kapasitesi sürekli büyüyor ve gelişiyor. İçinde hormon yok, kimyasal yok…

Şimdi baktığımızda tabi ki toprağa attım tohumu, çıktı su verdim büyüdü kestim yedim değil elbette, ancak tadı bir çok rengi beyaza dönmeye namzet, içi hormonlu domatesten çok daha güzel. Ama çeşmede yediğim o muhteşem domates mi ?? tabi ki hayır o da değil… Ancak baktığınızda ortalamanın üstünde standartlara sahip güzel bir ürün…

Domatesle ne yapılır dedim kendi kendime , aslında en güzel en sevdiğim tarif, domatesi soy, kırmızı soğanı piyazlık doğra, incecik tatlı bahçe biberini de içine at, tuz karabiberi ekle, güzel bir ekstra sızma zeytinyağını da koy , ama hepsinden öte bütün bunları biraz elinle mıncıklayarak özdeşleştir, kaşık kaşık ye doyamazsın isimli salatamdır J . Arada yanımdaki arkadaşına ekmeği uzatırken yanlışlıkla salatanın bol sulu kısmına denk gelecek şekilde de ‘’ ay elimden kaçtı modeli’’ düşürmeyi hiç eksik etmem. Ancak bu sefer domatese çok yakıştırdığım keçi peyniri ile bir tarifim var …bir de caprese salataya biraz avokado ekledim mi , şölen gibi bir sofra için domatesin hakkını teslim etmiş olurum…..

Ardanın Mutfağı Haftanın Tarifleri
yorumlarYorumlar
    • deniz

      Nisan 2013

      benim ödevim bunla ilgili değil